Bir Hafta Sonu Önerisi: Pamukkale


Ege Bölgesi’nin nadide yerlerinden kutsal şehir olarak adlandırılan Pamukkale, ülkemizin en önemli hatta çok çok önemli hazinelerinden biri. Ülkemizin nasıl cennet diyarları varsa Pamukkale de en az onlar kadar eşi benzerine zor rastlanacak diyarları arasında. Hadi şimdi gelin Pamukkale’yi daha yakından tanımaya.

Geçmişten bugüne miras antik kentleri, ünü yurt dışında bile duyulan travertenleri ile herkesin ömrü hayatında en az bir kez olsun mutlaka görmesi gereken yerlerinden biri. Bahar ayları bu güzide yeri keşfetmek için en güzel zamanı diyebiliriz. Daha bahar gelmeden keşfetmeniz gereken bir rotayı biz söylüyoruz sizin için. Fırsat bu fırsat, işte hafta sonu programınızın adresi Pamukkale.

Kendi planınızı kendiniz belirleyin


  • Cuma akşamından atlayın arabanıza ve koyulun yollara. Hızınıza bağlı olarak 7-9 saat arasında Pamukkale’ye varmış olursunuz. Diğer güzel bir seçenek ise araba beni yoruyor otobüsle gitmek istiyorum diyenler otobüs firmalarını da kullanabilir.
  • Pamukkale’de konaklama yapabileceğiniz birçok Pamukkale Otelleri Oraya gitmeden önce mutlaka rezervasyonunuzu yaptırın, aman sonra olumsuz bir durumla karşılaşmayın.
  • Akşam otelinize vardınız diyelim çıkın azıcık bölgeyi turlamaya. Burası hakkında geniş bilgi edinemediyseniz tesis görevlilerinden mutlaka çevre hakkında bilgi alın.
  • Sabah güzel bir kahvaltı eşliğinde güne erken başlayın. Kahvaltının ardından Hierapolis Antik Kenti’ne doğru yola çıkın. Roma döneminde inşa edilen zafer kapısından Zafer Yolu’nu yürüyün. Hierapolis Arkeoloji Müzesi’ni gezin ve sergilenen eserleri görmeden dönmeyin.
  • Pamukkale antik kent ve müze gezisinden sonra Antik Havuz’ a doğru devam edin. Burada göreceğiniz sütunlar oldukça ilgi çekici gelecektir size, burada güzel kareler yakalayabilirsiniz.
  • Evet, sıra geldi bu güzel gezmenin ardından öğle yemeğine. Öğle yemeği için size önerimiz Natural Park Göl Cafe olacak elbette. Manzarasını gördüğünüzde ne demek istediğimi anlayacaksınız ????
  • Ve nihayet beklenen an geldi çattı. Tam da tahmin ettiğiniz gibi sıra da Pamukkale Travertenleri var. Bu bembeyaz görüntüye hayran kalmamak elde değil değil mi? Ben ilk gördüğümde gerçekten beklentimin ne kadar az olduğunu anladım. Karşıma çıkan o manzara yıllar sonra bile hala çok net hatırlamama sebep oldu. Sizin de ilk gördüğünüzde benim gibi hayran kalacağınız kesin. Ama en unutmamanız gereken bir şeyi hatırlatayım size; buranın büyüsüne kapılıp da fotoğraf çekmeyi aman unutmayın sakın.
  • Akşamın kendini göstermesiyle otelinizde şöyle güzel bir yemek yiyin ve bol bol dinlenin.
  • Sabah yine erken kalkın, kahvaltınızı yaptıktan sonra Karahayıt’a doğru yola çıkın. Diğer bir adı Kızılsu olan Karahayıt Kaplıcaları’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
  • Kaplıcaların ardından Pamukkale travertenlerinden sonra buranın en can alıcı noktası Kaklık Mağarası’nı görmelisiniz. Bu mağara büyük bir travertene ev sahipliği yapıyor burada. Mağaranın kuzeyinde kalan küçük şelaleleri de gezilecek ve görülecek yerler arasına dahil edin.
  • Evet, bayanlar bu söyleyeceğim şey daha çok sizi ilgilendiriyor. Sıra da ne var dersiniz tabi ki kumaş ve bez dokumaları ile ünlü Buldan. Ama burada moralinizi iyi toplayın çünkü ardından dönüş yolları sizi bekliyor.


Tarihi ve tüm güzelliğiyle aklımızda her daim kalacak Pamukkale de, kısa ama en eğlenceli 2 gün sizi bekliyor olacak. Buraya gideceğiniz zaman bana sorarsanız arkadaş çevrenizi de yanınızda götürün, bakın geziniz ne kadar zevkli hale gelecek. Bir de unutmadan, Pamukkale’ye ziyaret etmeden önce birkaç günlük hava durumuna bakmadan tarihlerinizi ayarlamayın, benden söylemesi.